23 Kasım 2017 Perşembe

"TPAO İHANETİ" - Gazeteci, Araştırmacı - Yazar: Mehmet AKAYA

TPAO İHANETİ
Mehmet Akkaya
Bir hükümet kendisinin, milletinin ayağına kurşun sıkar mı? Ülkesine düşmanlık yapar mı? Hem de yabancı çıkarı için? Hem de emperyalist tekeller, savaş baronları için?
Kılavuzu emperyalistler ise, kurşun üstüne kurşun sıkıyormuş meğer.
Kıbrıs çıkarmasında benzin üreten bir rafineri vardı. Oranın benzini ile uçaklarımız havalanırdı. ATAŞ Rafinerisi. Gel gör ki, İngiliz kontrolünde. Vakti zamanı geldi, Kıbrıs’a çıkarma yapmak gerekti. Savaş uçaklarımız havalanamadı. İngiliz işveren benzin vermiyordu. Sağolsun Kaddafi... Libya’dan sağladık benzini ve öyle çıkarma yapabildik.
Bundan ders aldı zamanın hükümeti. Çıkarma sonrasında ilk iş milli rafineri kurmak oldu. TPAO sıvadı kolları, TÜPRAŞ’ları kurduk.
Ama bazısı bir yanlıştan bile ders alırken, emperyalist batıyı pusula yapanlar, bırakalım ders almayı, ihanetten ihanete koştular.
Rafineride de öyle oldu. OECD, Dünya Bankası, IMF ve Avrupa Birliği’ni kılavuz yapan AKP, 2005’te TÜPRAŞ’ları sattı. Hem de, Kıbrıs çıkarmasında benzin vermeyen emperyalistlere...
Kıbrıs çıkarmasında uçak lastiğimiz de yoktu. ABD ambargosu lastik bulmamıza engel oluyordu. Yine imdada Kaddafi yetişti. Benzinin yanında uçak lastiği de verdi. Zamanın hükümeti, “madem öyle” dedi, çıkarmadan hemen sonra uçak lastiği de üreten PETLAS’ı kurdu. Sene 1976...
Lakin emperyalist kılavuz bırakmıyor. AKP hükümeti PETLAS’ı da sattı. Sene 2005. Mahkeme “satış usulsüz” dedi. Ama dinleyen kim?! Hâlâ top gibi oynuyorlar güzelim PETLAS ile.
Dahası var. Zor zamanların dostu Kaddafi’yi, linç etsinler diye Amerikancı muhaliflere çantalar dolusu para gönderdi hükümet. Kan revan içinde can verdi, katil sürüsünün elinde kadim dostumuz Kaddafi.
PETROL KURUMLARININ ANASI TPAO
Milli Petrolün öyküsü hem acıdır hem de uzun. 
Bazı satır başları sadece;
- Cumhuriyetin ilk işi Petrol Yasası çıkarmak oldu. Sene 1926.
- 1933’te Petrol Arama ve İşletme Dairesi kuruldu.
- 1940’da Raman’da, 1947’de Garzan’da petrol bulundu.
- 1942’de Petrol Ofisi, 1953’te Batman Rafinerisi kuruldu.
- 1954’te 6326 Sayılı Petrol Kanunu çıkarıldı, Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (PİGM)ve Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) kuruldu.
- Petrol işi entegre çalışmayı gerektiriyordu. 
- 1959’da Batman Rafinerisi, 1960’ta Petrol Ofisi (POAŞ) TPAO’ya devredildi.
- 1961’de İPRAŞ Rafinerisi kuruldu.
- 1965’te TPAO, Yarımca PETKİM’i kurdu.
- 1967’de Batman-Dörtyol Petrol Boru Hattı açıldı.
- 1967’de Aliağa Rafinerisi kuruldu.
- 1971’de TPAO ve İPRAŞ, İstanbul Gübre Sanayi A.Ş.’ı (İGSAŞ) kurdular.
- 1972’de İPRAŞ Rafinerisi TPAO’ya geçti.
- 1974’te TPAO, deniz petrol taşımacılığını, DİTAŞ’ı kurdu.
- 1974’te TPAO, BOTAŞ’ı kurdu.
- 1974’te TPAO, Akaryakıt Dağıtım A.Ş.’ı (ADAŞ) kurdu.
- 1975’te TPAO, 22 petrol sahasında, 100 milyon varil ham petrol üretir oldu.
Derken 12 Eylül, Özallı yıllar ve Batın’ın emrine giren hükümetler dönemi. TPAO için de, petrol sanayimiz için de karanlık yıllar.
- 2000’de POAŞ, Shell-Doğan Holding ortaklığına satıldı.
- 2004, İGSAŞ Yıldızlar Holding’e satıldı.
- 2005’te TÜPRAŞ, Shell-Koç ortaklığına satıldı.
- 2008’de PETKİM, Kazak-Rus mafyasına satıldı.
- 5 Ekim 2016. Kalan tek kamu dağıtım şirketi Türk Petrol (TP) Zülfikarlar Holding’e satıldı.
TPIC NEDİR?
ANAP hükümeti 1988’de, kara para aklanan ve karanlık işlerin döndüğü Jersey Channel (Kanal) Adalarında, Türkiye Devletine ait görünen bir petrol şirketi kurdurdu. Turkish Petroleum International Company Ltd. (TPIC).
Çalışanların büyük kısmı taşeron işçisi... Sendikalaştılar diye 600 işçiyi kapıya koydu.
TPIC, 2013’te BOTAŞ’a devredildi. Ama özerk, ama şaibeli, ama kamu mantığına göre yönetilmiyor, ama karanlık adalarda.
TPAO VE BOTAŞ’A SALDIRI
TPAO’nun yarattıkları, vergi ve büyüklük bakımından dev kurumlardı.
Geçen 10 yılda, kamunun entegre yapısı parçalanmış, her parçası satılmış, kurda kuşa yem edilmişti. Emperyalistler ise kaymağına çöreklenmişti.
Bütün milli petrol kurumlarını satıp savurduktan sonra şimdi de kalan iki kuruma saldırıyorlar.
BOTAŞ’ı TPAO’dan kopardılar, şimdilerde onun da başına çorap örüyorlar.
TPAO’nun ise, Adıyaman, Batman ve Trakya bölge müdürlüklerindeki kuyu tamamlama (workover) ve sondaj faaliyetlerini TPIC’e devretmek istiyorlar. Genel müdürlüğün jeofizik operasyonları, sismiği ve deniz sismiğini TPAO’dan almak istiyorlar.
Bu, milli olanakları, şaibeli TPIC’e devretmek değildir sadece. TPAO’nun idam fermanıdır, milli petrolcülüğe ihanettir. Petrol işçisinin “TPAO vatandır” demesi bu yüzden. Sadece petrol işçisinin değil, topyekûn işçi sınıfının, tekmil milletin görevidir TPAO’ya sahip çıkmak. (İKTİBAS & KAYNAK: Aydınlık Gazetesi, 17.11.2016)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder